4 Temmuz 2010 Pazar

Anneler İçin Yürek Isıtan Şiirler

Genç Kartalı Nasıl Tavuk Yaptılar ?

Koca kartal yumurtasın kaptılar,
Bir tavuğun altına kuluçkaya attılar.
Onu alıp çok ucuza sattılar.
Yıllar yılı tavuk gibi yaşadı,
Kanat açıp bir kerecik uçmadı.

Tavuk gibi yem dersleri almıştı,
Yem arayıp hayallere dalmıştı.
Ara sıra aklı başına gelmişti,
Bir rivayet ``Atam Kartal`` demişti.
Bu rivayet çevresini güldürdü,
Genç kartalı hiç doğmadan öldürdü.

Uçmak güzel dedi, ona sakın dediler,
Bir denesem dedi, kahkahayla güldüler.
Gel çocuğum diye bir kümese verdiler.
Ah kartalım senin başın yediler.
Bu hikâye kartallara ders olsun,
Uçma dersi alalım da bu katliam son bulsun.

Necip Güven Eskişehir 12 Haziran 2008

Bu şiir kartalların marşlarını ( Mehter Marşı ) dinleyip tavuk gibi yaşamakta ısrar edenlere ithaf olunur.
( Necip GÜVEN )

Oturun Matematikçiler Rahat Oturun !

Oturun matematikçiler, oturun,
Fildişi kulelerde rahat oturun.
Öğrenciler matematikte batıyor,
Sizin de şanınız durmadan artıyor.

Övünecek şeyler ararsan,
Bulursun , merak etme çok.
Dünya çocukları yarışırken meydanda,
Bizim çocuklar neden ortalarda yok.

Mazeret samur kür,
Üstüne alma, hemen at.
Tatil köyleri seni bekler,
Denize gir, sırt üstü yat.

Bu konuda eksiklerin saydın mı ?
Matematiğe bir tuğla da sen koydun mu ?
Aynı hamam , aynı tasla yıkanırken biz ,
Matematikte dünya nerde duydun mu ?

Vazgeçmez , bu kafayla gidersek eğer,
Sırtımıza vururlar daha çok semer.
Ataların kan vermiş , senden istenen biraz ter,
Bu güzel gençler her şeye değer.

Çözüm istersen sevgiyle başla
Zorluklar aşılır inançla, aşkla.
Sen istersen tüm zorluklar yok olur,
Korku biter , bu çocuklar kurtulur.

Necip GÜVEN Eskişehir 02 Ağustos 2008

MATEMATİK YOLLARI DAR, BU KONUDA ŞİKAYETLER VAR !!!

Matematik yolları dar,dar.
Bu konuda şikayetler var…

Matematik dersini
Başa bela yaptınız.
Yeni yöntem bulmayıp
Suçu bize yıktınız.


Matematik yolları dar,dar.
Bu konuda şikayetler var…


Dünya hızla giderken
Siz frene bastınız.
Notu bir silah yapıp
Öğrenciyi astınız.


Matematik yolları dar,dar.
Bu konuda şikayetler var…


Bilimlerin şahını
Kara bela yaptınız.
Çözmek varken sorunu
Çıkmaz yola saptınız.


Matematik yolları dar,dar.
Bu konuda şikayetler var…


Cem Yılmaz’ın ağzına
Bizi sakız ettiniz.
Boş nutuklar çekerek
İşinize gittiniz.


Matematik yolları dar,dar.
Bu konuda şikayetler var…


O kocaman kartalın
Kanadını yoldunuz.
Şimdi oldun bir tavuk
Diye ona güldünüz.


Matematik yolları dar,dar.
Bu konuda projeler var…


Matematik yolları dar,dar.
Bu konuda projemiz var…

Söz : Necip GÜVEN 10 Mayıs 2008 Eskişehir
Beste : Evreşe Yolları Dar ( Anonim )

Anne Bana Masal Anlat !

Anne bana masal anlat,
Olur evlat, olur evlat.
Bir ülke varmış
Orda kartallar yaşarmış.
Çevrenin tek hâkimi
Hastaların hekimiymiş.
Gün olmuş zaman gelmiş,
Kartallar çok yorulmuş
Hasta hasta uçmuş ama
En sonunda vurulmuş.
Çaylaklar saldırmış yurduna
Kartallar düşmüş can derdine
Kanatları kırılmış
Kelepçeler vurulmuş.
Hapsedilmiş yurduna
Düşülmüş can derdine
Bu duruma çıldırmış
Can havliyle saldırmış,
Yurdundaki işgalleri
Son bir gayret kaldırmış.
Yorgunluktan bitap düşmüş
Kanatları hayli şişmiş.
Hayli zaman uçamamış
Mutlu mutlu yaşamamış.
Çevresinden telkin gelmiş
Artık tavuk oldun denmiş
Atasıyla övünmek serbest
Tavuk dersi alsın herkes
Kümeslere hız verilsin
Yaşasın, herkes sevinsin.
Tavuk olmak ne rahat
Çekelim birer gazel
Türkümüz ne de güzel.
‘’Aslı, nesli kartal olan,
Şanlı, büyük tavuklarız biz.
Süslü püslü kümeslerde
Yemlenmeyi çok severiz.

Şu kümes var ya şu kümes
Ne de güzel değil mi?
Haydi kızım çalış
Kendini bu kümese at,
Oh ne rahat , ne rahat.

Ellerde yalancı aynalar
Oğlum bak kendine
Çok çalışmalısın
İyi bir tavuk olmalısın.

Anne yeter nasıl masal ?
Mantık bunu neresinde ?
Adı masal olsa bile
Kartal tavuk olur mu hiç ?

Doğru oğlum değil masal,
İsterim ki sen ders al.
Sürse de böyle oyun
Milletimiz olmaz koyun.
Tarihe bak, böyle yazar,
Kartallar hep oyun bozar.
Bu duruma denir fetret
Sonu gelir biraz sabret.
Beklerim gözüm yolda
Çılgın kartallar nerde ?
Zaman geldi, vakit yakın,
Analar artık duaya çıkın,
Analar artık duaya çıkın.
İnanın zafer çok yakın !
İnanın zafer çok yakın!.

Necip Güven Eskişehir 28 Ekim 2009

Uyuyan Dev Uyanacak !

Sallayın ha , sallayın,
Uyuyan dev uyanacak!
Ver eline topu, popu
İki güzel oyuncak.
Sallayın ha , sallayın
Uyuyan dev uyanacak!

Kötülüğü vitrin yapın
Öz değerler silinsin.
Kavgalara benzin dökün
İnsanları sürünsün.

Sallayın ha , sallayın,
Uyuyan dev uyanacak!
Ver eline topu, popu
İki güzel oyuncak.
Sallayın ha , sallayın
Uyuyan dev uyanacak!

Fikirlere zehir katın
Herkes zokayı yutsun
Toplamasın kendini
Vücudu sıtma tutsun.

Sallayın ha , sallayın,
Uyuyan dev uyanacak!
Ver eline topu, popu
İki güzel oyuncak.
Sallayın ha , sallayın
Uyuyan dev uyanacak!

İçlerine fitne ekin
Hiç el ele vermesin
Senaryoyu yazdığımız
Sakın ha bilinmesin.

Sallayın ha , sallayın,
Uyuyan dev uyanacak!
Ver eline topu, popu
İki güzel oyuncak.
Sallayın ha , sallayın
Uyuyan dev uyanacak!

Necip GÜVEN Eskişehir 14 Kasım 2009

Yanardağlar Üstüne Küçük Filizler Diktim !

Yanardağlar üstüne
Küçük filizler diktim.
Bak deliye dediler
Kahkahayla güldüler.

Tüm sevgimi sera yaptım
Ona canım gibi baktım.
Hani nerde suyum dedi.
Gözyaşlarım pınar yaptım.

Bahar geldi yanardağa
Tutmaz denen filiz tuttu,
Ezberciler şaştı işe
Yurdumuza geldi neşe

Anadolum , güzel yurdum,
Toprağına âşık oldum.
Çözülmeyen sorunların
Cevabını sende buldum.

Yunus dedi sevgi suyum
İçseniz de bitmez suyum.
Öğrenmenin ilacı da
Biraz sevgi biraz oyun.

Mevlana da dile geldi,
Haydi gelin bana dedi.
Güzel bakın, güzel görün
Bak o zaman kalmaz sorun.

Sinan dedi ilme bakın
Olsun size ırak yakın.
Yapın özgün projeler
Zirveler olun yakın.

Hoca dedi sözüm yalın
Fıkralarım ele alın.
Önyargılar neymiş size
Onu alın, yer çalın.

Kartalsınız bunu bilin
Tembelliği yere çalın.
Batı size ilaç olmaz.
Çözüm için bizi alın.

Necip GÜVEN Eskişehir 27 Ekim 2009

Bir Şair İstiyorum !

Bir şair istiyorum,
Gerçekleri yazacak.
Bir şair istiyorum,
Ezberleri bozacak.

Bir şair istiyorum,
Acıları dindirecek.
Bir şair istiyorum,
Volkanları söndürecek.

Bir şair istiyorum,
Derde derman olacak.
Bir şair istiyorum,
Yaraları saracak.

Bir şair istiyorum,
Zorluğu aştıracak.
Bir şair istiyorum,
Gençleri coşturacak.

Bir şair istiyorum,
Korkuları yakacak.
Bir şair istiyorum,
Kümesleri yıkacak.

Bir şair istiyorum,
Kartalları uçuracak.
Bir şair istiyorum,
Çaylakları kaçıracak.

Bir şair istiyorum,
Zamanı durduracak.
Bir şair istiyorum,
Milleti kaldıracak.

Bir şair istiyorum,
Şiiri ok olacak.
Bir şair istiyorum,
Korkular yok olacak.

Bir şair istiyorum,
Yeisi öldürecek.
Bir şair istiyorum,
Milleti güldürecek.

Necip GÜVEN Eskişehir 23 Ekim 2009

Ben Sevdamı Satmadım!

Benim büyük sevdam
Seni hiç aldatmadım.
Sana biçilen fiyatlara
Yan dönüp te bakmadım.

Defalarca düştüm yere
Seni hiç bırakmadım.
Senden başka sevdaya
Yan dönüp te bakmadım.

Senden gelen cefayı
Kimseye anlatmadım.
Kur yapan güzellere
Yan dönüp te bakmadım.

Yüreğimle sardım seni
Bir defa ıslatmadım.
Sensiz olan rüyalara
Yan dönüp te bakmadım.

Senden gelen cefalara
Kapımı kapatmadım.
Sensiz gelen sefalara
Yan dönüp te bakmadım.

Üzüldüm, ağladım, kendime küstüm.
Yarama yazdığım şiiri bastım.
Seni zirvelerin üstüne astım,
Paraları yetmedi seni satmadım.

Yüreğime sığmıyorsun
İcabına bakacağım.
Anneleri sevgisine
Şeker diye katacağım.

Necip GÜVEN Eskişehir 21 Ekim 2009

Annelere Sesleniş !

‘’Bu şiiri , önce en zor günlerimde bana kol kanat geren , çalışmalarımı yüreklendirici konuşmaları ile daima destekleyen Dürdane ELHAN ve Müyesser Saka Öğretmenlerime ….. Daha sonra da yüreği sevgi dolu tüm annelere armağan ediyorum….Necip GÜVEN
19 Ekim 2009 Pazartesi ‘’

ANNELERE SESLENİŞ !

Ne olur anneler, çaresizce bakmayın,
Gözyaşlarınızı tutun, o bayrama saklayın.
Kâbus bitti, bak kartallar gelecek,
Anadolu bayram yapıp gülecek.

Yarınları ne olacak hiç korkma,
O masum yavrunu öp, sarıl ve kucakla.
Kartallara zindan olan kümesler yıkılacak,
Hedeflenen zirvelere birer birer çıkılacak.

Bu dava bizim için namustu,
O gördüğün gerçek değil kâbustu.
Yeter, son ver bitsin artık bu ağıt.
Mutfağında helvanı yap ve dağıt.

Bak tarihe, bu millet ne badireler gördü.
Anadolu’yu hakir gören hem sağırdı hem kördü.
Savaştasın üç silahın var unutma !
Güzel kitap, yazan kalem ve kağıt.

Bir zamanlar bu davaya Dürdaneler, Müyesserler baktılar.
Önümüzde sönmez ışık yaktılar.
Zaman geldi, koşan atlar yoruldu,
Bayraklar genç kartala verildi.

Genç kartallar ufuklara bakındı,
Haydi gayret , zaten zirve yakındı.
Bir silkindi, çılgın gibi koşturdu,
Anadolu insanını coşturdu.

Bir milleti ilerleten ufuktur,
Madenimiz altın değil çocuktur.
Eğitimdir kaliteyi getiren
Çözüm olup problemi bitiren.

Dürdane Elhan ve Müyesser SAKA Hocalarımın şiirime verdikleri cevap mesajları....

Sayın NECİP Bey, yazdığınız şiire teşekkür ederim.Çok zarif bir jest yapmışsınız. Başarılarınızın devamını dilerim.Yaşam kısa sizde koşuyorsunuz bu koşuşturmalarda inşallah daha çok basarılar yakalayacaksınız.Selamlar…Dürdane ELHAN

Teşekkür ederim. Beni de çalışmalarınızda andığınız için. Kolay gelsin. Başarılar.
Müyesser SAKA

Merhaba Dürdane ve Müyesser Hocam, ben sizleri her zaman anıyorum.Sizlere (Dürdane ELHAN; Müyesser SAKA,G.Veli KİŞİOĞLU ve Basri KÖSELER ) beni ve projelerimi destekleyen arkamdaki ``Muhteşem Dörtlü`` diye takdim ediyorum.

BKNZ. http://www.hikayeler.net/yazilar/129151/arkamdaki-muhtesem-dortlu-1-

http://www.hikayeler.net/yazilar/129152/arkamdaki-muhtesem-dortlu-2-

Sizleri hiç bir zaman unutmadım, unutmayacağım.

Eğer sizin zamanında yaptığınız çalışmalar olmasaydı ve benim çalışmalarıma destek olmasaydınız ortada ne Necip GÜVEN diye bir ne de eserleri olurdu.Bu bir bayrak yarışı .Bir süre daha çalışıp bu projeleri gençlere emanet edecek duruma geldiğim zaman da ben de sizin bana yaptığınız gibi ``Haydi gençler ben nöbetimi tamamladım artık bu emaneti size gönül rahatlığı içinde emanet edebilirim.Size inanıyorum ve güveniyorum.Beni ve projelerimi aşan çalışmalar yapacağınıza da inanıyorum.Haydi bayrağı teslim alın diyeceğim.``

Ben bu projeleri sıfırdan başlayıp buralara getirmedim ki sizin koyduğunuz tuğlaların üstüne ben de sizin verdiğiniz destekten cesaret alarak yeni tuğlalar koydum.Hepsi bu kadar.Ellerinizden öperim. Size ve ailenize sağlıklı ve mutlu yaşamlar dilerim.Öğrenciniz Necip GÜVEN

Necip GÜVEN Eskişehir 19 Ekim 2009

Annelerle Kuracağız !

Gönüldeki kirleri
Mevlana’mız silecek.
Kavgalar sona erip
Kardeşlik yeşerecek.

Yeni sistem içine
Yunus’u alacağız.
Onun sevgi ilacıyla
Tedavi olacağız.

Hocamız eşeğiyle
Aramıza dönecek.
Araçlar korna çalıp
Hoş geldiniz diyecek.

Gençlerin hedefleri
Sinan gibi olacak.
Kuraklık sona erip
Projeler yağacak.

Kirli akan sularımız
Yavaş yavaş durulacak.
Bu ezberci zihniyet
Canevinden vurulacak.

Bu köhnemiş sisteme
Çareler bulacağız.
Muhteşem geleceği
Annelerle kuracağız.

Necip Güven Eskişehir 28 Ekim 2009

Biz Bu İşi Başarırız Arkadaş !

Biz bu yola inanarak çıkarsak,
Bir yanımıza Sinan’ımız alırsak,
İçimizdeki hazineyi bulursak,
Biz bu işi başarırız arkadaş.

Mesnevi’den doğru dersler alırsak,
Karanlıktan çıkıp aydınlığı bulursak,
Filleri de aydınlıkta görürsek,
Biz bu işi başarırız arkadaş.

Yunus’u anlayıp sevgimizi katarsak,
Sevgideki mucizeyle yanarsak,
Aşkımızla Kerem gibi olursak,
Biz bu işi başarırız arkadaş.

Fıkralardaki inceliği anlayıp,
Sorunlara Hoca gibi bakarsak,
Tarık gibi gemileri yakarsak,
Biz bu işi başarırız arkadaş.

Mazeretleri bir bir çöpe atarsak,
Yapamamı Kaf Dağı’na satarsak,
Bu iş için şairlikte yaparsak,
Biz bu işi başarırız arkadaş.

Gözümüzle zirveleri görürsek,
Biz bu işe gönlümüzü verirsek,
Tüm çılgınlar bir araya gelirsek,
Biz bu işi başarırız arkadaş.

Necip GÜVEN Eskişehir 08 Temmuz 2008

Öğren Ama `` Okuma Yazma Öğretimi ``

Okullarda almıştık ne güzel de eğitimi
Öğren amma ‘’Okuma Yazma Öğretimi’’
Sayısalı iyi doldur, çabuk zengin ol oğlum,
Öğren amma sakın okuma, yazma.

Cahillikle savaş açıp, dağa, taşa okul yaptırdık,
Alfabeyi öğrenip ne de güzel döktürdük,
Doksan yaşında nineme de okumayı söktürdük.
Öğren amma sakın okuma, yazma.

Cahilliği yendik diye bayram yaptık öğündük,
Halk eğitimle kurslar açtık sevindik,
Kütüphane bomboş diye dövündük.
Öğren amma sakın okuma, yazma.

Al eline kumandayı, dizilerde hep gezin,
Gazeteyi aç önünde , bak önünde magazin,
Kartal millet tavuk oldu, ne hazin.
Öğren amma sakın okuma, yazma.

Başkasında kusur bulma, hepsi bizim suçumuz,
Söyleyelim kitap okur kaçımız,
Bu kafayla biter mi hiç Aç’ımız.
Öğren amma sakın okuma, yazma.

Avrupa zamanında kitapları yakardı,
Benim atam kitaplara gözü gibi bakardı,
Dediğini hiç duydun mu hey oğul.
Öğren amma sakın okuma, yazma.

Çocuktur bu söyleneni anlamaz ,
Kitap oku dersin tınlamaz,
Görmek ister, sen almazsan hiç almaz.
Öğren amma sakın okuma, yazma.

Okumazsak, sorunlar hep köz olur.
Okur isek dere tepe düz olur.
Böyle saçma mantığa inananlar az olur .
Öğren amma sakın okuma, yazma.

Necip GÜVEN Eskişehir 18 Ekim 2009

Vatanını Seviyorsan

Bıktık artık,
Hep şikayet, şikayet.
Vatanını seviyorsan,
Durma hiç, proje üret.

Sen daha çok bekle,
Kurtarıcı gelecek.
Boş verip çalışmazsan,
Millet nasıl gülecek.

Ana kaynak insandır,
Bunu sakın unutma.
Dünya hızla küçüldü,
Üretirsen yaşarsın.

DÜNYA HIZLA KÜÇÜLDÜ

Dünya hızla küçüldü,
Oldu derler global.
Biz de yanlış anladık,
Araba al, dolap al.

HUZUR YOK

Huzur yok, mutlu değil evimiz.
Sakız gibi çiğneriz,
Özde değil,
Sözde kalır sevgimiz.

Necip GÜVEN Eskişehir 15 TEMMUZ 2007

Barajlar Patladı !

Merhaba Dostlar.Bende bir koşuşturmacadır gidiyor.Yapılacak çok iş, hayata geçirilecek çok proje olduğu için gün boyu adeta kendimi kovalıyorum ama kendime bir türlü yetişemiyorum.

Şu anda önümde yapmam gereken çok önemli projeler var.İşe ‘’Ali yat, uyu’’ cular gibi sarılsam 2-3 saatte bitecek ama huyum kurusun uyduruk proje yapmaya bir türlü alışamadım.Bizim gençlerin takip ettiği iki proje vardı.Geçen gün saat 22.00’de telefon edip ‘’Hocam, bu projeyi yarın sabaha istiyoruz.’’ dediler.Saat 23.00 bilgisayarın başına oturup saat 05.00 kadar çalıştım.Bitireyim derken uykudan başım düşmeye başladı. Mecburen telefonu saat 06.00’ya kurup 1 saat uyudum.Sonra da kalkıp projeyi tamamladım.

Sabah gençlere bozuntuya vermeden ‘’Gençler, iki yarım proje mi yoksa bir tane harika proje mi istersiniz?’’ dedim. ‘’Ağabey, bir tane olsun ama adam gibi olsun.’’ dediler.

Ben de ‘’O zaman projenin biri bitti ve çok harika oldu, gönderiyorum.’’ dedim.
İkincisi o günden beri hala bekliyor. Anlaşılan ilham perisi gelecek ve onu da bir oturuşta bitireceğiz galiba.

‘’Hocam, bunu bize neden anlatıyorsunuz ?’’ derseniz. Başladığım ve yarım kalmış yazı dizilerinin ikinci veya üçüncü bölümlerinin ne zaman yayınlanacağını şu anda ben de bilmiyorum.

Mesela şimdi kafam yorulmuştu ben de iş değiştirip şiir yazmaya geçtim. Sıcağı sıcağına,
dumanı tüterken ikram edeyim dedim. Dikkat edin lütfen, eliniz yanmasın !

ARTIK KARTALLAR UÇAR !

Mevsime bak , kış geliyor,
Benim gönlümse bahar.
Merak etme 10. köy,
Artık kartallar uçar.

BARAJLAR PATLADI!

Barajlar patladı,
Akıyor, durmaz sular.
Rüyalar kâbus oldu,
Tutmaz oldu uykular.

Yunus yüklü bulutlar,
Yağmur olup yağacak.
Ezberci zihniyeti
Yuvasında boğacak.

Mevlana’nın gözüyle
Bakan gözler gülecek.
Kış mevsimi bitecek ,
Yine bahar gelecek.

Sinan gibi projeyi
Çılgın gençler yapacak.
Zirvelere yuva yapıp
Semalarda uçacak.

Zaman tünelinden,
Hoca tekrar gelecek.
Gerçek dolu nüktelerle
Önyargıyı silecek.

Kartalların rüzgârıyla
Kaleleri uçacak.
Sahte kurtarıcılar
Deliklere kaçacak.

Türk Milleti büyüktür,
Yine büyük kalacak.
Öldük, bittik diyenler
Yine hava alacak.

Necip GÜVEN Eskişehir 14 Ekim 2009

3 Temmuz 2010 Cumartesi

Anneler Müjde ! Matematik Cevap Bankası Kuruluyor

Sitemizin Sloganı : Anneler Müjde ! Matematik Cevap Bankası Kuruluyor

Blogumuzun Adı :http://cocugumamatematigioyunlaogretiyorum.blogspot.com

Blogumuz herkese açık olmakla birlikte temel müşteri kaynağı olarak anneleri seçmiştir.Bu konuda Abraham Lincoln'ün '' Dünyada okuduğum en güzel kitap nedir diye sordular. "Annem" adlı kitaptır dedim.'' sözünü çok beğeniyorum.

10 yıldır yaz, kış,cumartesi,pazar demeden çalışmama , çok önemli projelere imza atmama rağmen şimdilik istediğim sonuca ulaşamamın ik ana nedeni olduğunu gördüm.

Birincisi projelerimi anneler odaklı yapmam gerekirken resmi kurumlara kabul ettirmeye çalışarak boşuna zaman,para ve enerji kaybettim.

İkincisi de kişisel gelişimde batılı yazarların kitaplarına abartılı şekilde kapılarak ''Mimar Sinan,Mevlana, Yunus ve Nasrettin Hoca''nın hayat felsefelerine uzak kalmamdır.

Yaşadığım acı tecrübeler bunu tüm çıplaklığı ile ortaya koydu.Aslında çözüm ne kadar yakınımda imiş te kör olan benmişim.Evet, evet, çözüm anneler ve ana ayaklarını
''''Mimar Sinan,Mevlana, Yunus ve Nasrettin Hoca''nın hayat felsefesinin oluşturduğu kendi kültür zenginliğimizmiş.

Sohbet ettiğimiz bazı dostlarıma yeri geldiğinde şu itirafta bulunuyorum.''Arkadaşlar , ben Nasrettin Hoca'mızı keşfettim ama malesef 50 yaşında.Şu anda yaşım 55.
Yani bundan 5 yıl önce.Şimdi artık eğer anneler yeterli desteği verirse işimin artık eskisine göre çok kolay olduğunu biliyorum.Ben çok güzel ve şifalı suyu olan bir pınarım.
Benim pınarımın suyunun ana kaynağı benden yardım sisteyen annelerin ve çocukların her türlü paylaşımlarıdır.

Bundan sonra yeni çalışmalar yapmam , bu çalışmaları sürdürmem tamamen annelere bağlı.Lütfen bu sözlerimi yanlış anlamayın, nazlanıyor falan değilim.Çünkü annelerin desteği olmadıktan sonra istesem de sürdürmem mümkün olmaz.Ben de mecburen daha önceki ''Matematikle Barışıyorum'' ve '' Etkili ve Pratik Yöntemlerle Çarpma Öğretimi ve Dört İşlem'' kitaplarına takılı kalır, yeni proje ve kitaplar üretemem.

Anneler ''Matematiği Sevdiren Adam'' adlı güzel ve şifalı suyu olan bir pınarın kurumaması için bu pınarı besleyin.Yani ''Matematik Soru Bankamıza'' yarım yapınız.

Bu gün 4 Temmuz pazar saat sabah 07.00.'ve ben çok sevinçliyim.Çünkü Antalya'dan Eczacı anne Hilal Özyurt ''Sevgili Necip GÜVEN ben Antalya'dan Hilal Özyurt.Oğlum Tarık bu sene 4.sınıfa geçti.Öğretmeni bu tür soruları ezbere anlattığı için anlayamadı.Tarık ya bunları oyunla ya da eğlenceli şekilde sizin yardımınızla bilginizle onun anlayabileceği şekilde anlatmak istiyorum. Ben nasıl yardımcı olabirim .Sizin desteğinizi bekliyorum.şimdiden teşekkür ediyorum

(Not:Soruların cevaplarını benim ve oğlumun anlayabileceği şekilde cevaplar mısınız? Çok sağolun.) notu ve altında da 9 soruluk bir liste gönderdi.Anlayacağınız müjdesini
'' Sitemizin Sloganı : Anneler Müjde ! Matematik Cevap Bankası Kuruluyor.Blogumuzun Adı :http://cocugumamatematigioyunlaogretiyorum.blogspot.com'' başlığı ile verdiğimiz ''Matematik Cevap Bankasına '' ilk yatırımı ''Antalya'dan Tarık oğlumuzun annesi Eczacı Hilal ÖZYURT Hanım yapmış bulunuyor.

Hilal Hanım , ilerleyen günlerde ve yıllarda ''Matematik Cevap Bankamıza'' yatırım yapmakla ne kadar isabetli bir yatırım yaptığını yaşayarak görecektir.Yani bu ticaretten hem hiala Hanım hem de ben çok karlı çıkacağım.Kısaca bu ticaretten ikimiz de çok karlı çıkacağız.İlerleyen günlerde çalışmalarımdan boş kaldıkça Hilal Hanım'ın gönderdiği 9 sorunun oyunlaştırılarak nasıl anlatılacağını gösteren senaryolu problem çözümlerini hem Hilal Hanım'a göndereceğim hem de ilerleyen günlerde açacak olduğum ''http://cocugumamatematigioyunlaogretiyorum.blogspot.com'' adlı Bloğumda diğer annelerle paylaşacağım.


Eğitimci-Yazar Güven'den "Matematiğin Temelleri Ana Sınıfında Atılmalı" Tezi

Eğitimci-yazar Necip Güven, matematik öğretiminin temellerinin ana sınıfında atılmaya başlanması gerektiğini savundu.

Güven yaptığı açıklamada, öğrenmenin doğumla başlayıp, ölene kadar devam eden bir süreç olduğunu belirterek, "Yapılan araştırmalar, insanların hayatını yönlendiren bir çok alışkanlığın temelinin 0-5 yaş arasında atıldığını ortaya koydu. Üretici firmalar için müşteri denince hiç bir yaş sınırı yoktur. Reklamlarını yaparken, ürünlerinin hedef kitlesini tanımladıktan sonra reklamlarını bu profile göre dizayn etmektedirler. Örgün eğitim sistemlerinde ise, eğitim ve öğretimde plan ve programlar genellikle

ilköğretim birinci sınıfa göre şekillendirilmektedir. Bu ise, öğretimde ileriki yıllarda telafisi zor sıkıntılara yol açmaktadır. Özellikle matematik öğretiminde kreş ve ana sınıfında çocuklara uygun programlar geliştirilmediği için öğretilecek bilgiler biriktirilmekte ve okula başlar başlamaz çocuklara bu bilgiler birden alışılageldik yöntemlerle yoğun şekilde öğretilmeye çalışılmaktadır. Bu, hem çocukları dersten uzaklaştırmakta, hem de anne ve babaları psikolojik olarak sıkıntıya sokmaktadır"dedi.

"Matematik öğretiminin temelleri, en geç ana sınıfında atılmaya başlanmalıdır" diyen Necip Güven, şunları söyledi:

"Bu temellerin, klasik öğretim sistemlerine göre atılmasının mümkün olmayacağı eleştirisi getirilebilir. Böyle bir eleştiri, mevcut sisteme göre doğru bir eleştiridir. Ancak, çocukların bulundukları yaşlar dikkate alınarak müzik ve Oyun temelli öğretim yöntemleri uygulandığında, bu yaştaki çocukların öğrenemeyeceği düşünülen bir çok bilgiyi tecrübelerime dayanarak daha verimli şekilde verilebileceğine inanıyorum. Bana bu fırsat verildiğinde, bu tezimin doğruluğunu her platformda ispat etmeye hazırım.

Tezimi bu kadar kendime güvenle savunmamın ana sebebi kişisel değil, bir sistem savunmasıdır. Günlük hayatta yaptığımız işleri kolaylaştırıp zorlaştıran da aslında yalnız becerilerimizin eksikliği değil, çoğunlukla kullandığımız sistemlerin güçlü ya da zayıf oluşudur. Çocukların korkularının pekişmediği bu ilk yıllarda yapacağımız çocuk psikolojisine uygun öğretim sistemleri ile korkuların oluşması önlenip, matematiği sevdirmek mümkün olabilir. Bu teze karşı bunun bu zamana kadar yapılamadığı ileri

sürülebilir. Fakat bu, bundan sonra da yapılamayacağını göstermez. Günümüzden 40-50 yıl önceki mevcut sistemlerle yapılması imkansız ya da çok zor olan işler, yeni teknolojilerle daha kısa zamanda, daha az maddi imkanlarla ve daha kolay yapılmaktadır."

01.Kasım 2007

ÇOCUĞUMA MATEMATİĞİ OYUNLA ÖĞRETİYORUM

Türk toplumunda yıllardır matematik öğrenme ve öğretme bir sorun olagelmiştir. Bu eğitim sistemi içinde 45 yılını öğrenci ve öğretmen olarak geçirmiş bir sınıf öğretmeniyim. 45 yıl içinde yaşadıklarım bana matematik alanında yaşadığımız sorunların ana nedeninin zeka yetersizliği olmadığını göstermiştir.

2000 i yılların başında öğrencilik ve öğretmenlik tecrübelerim ve uzun araştırmalarım sonucunda bir eğitimci olarak çözüm için bir şeyler yapmam gerektiğini düşünerek matematik başarısızlığının anne-baba, öğrenci, öğretmen ve sistem yönünden yaşanan sorunları ortaya koyan "Matematikle Barışıyorum" kitabını yazarak kendi imkânlarımla bastırdım. 2004 yılından bu yana internette bana ulaşan anne-baba, öğrenci ve öğretmenlerin matematik öğretimine başlarken en çok çarpma öğretiminde ve buna bağlı olarak dört işlemde zorlandıklarına şahit oldum.Bu konuda yaptığım çalışmaları da 2009 yılı başında "Pratik Yöntemlerle Çarpma İşlemi Ve Dört İşlem" adında bir kitapçık haline getirerek paylaşıma sundum.

Bu konuda tüm matematik yaşantımızın temelinin ilkokul matematiği olduğu gerçeğinden yola çıkarak ilkokul matematik konularının ve problem çözümlerinin ezberden uzak , günlük hayatımızla bağlantı kurularak, konuların anlatımı ve problemlerin anlaşılması ve çözümünde yatan mantığın açıklandığı , anne- babaların ve çocukların ailede yaşadığı "Matematik İşkencesini" "Matematik Eğlencesine" dönüştürecek bir kılavuz kitap yazmayı düşünüyorum. Adını "Çocuğuma Matematiği Oyunla Öğretiyorum" olarak düşündüğüm bu kitapta istiyorum ki anne-babalar aradıklarını bulabilsinler, evlerde yaşadıkları matematik öğretimi ve öğrenimi sorunlarını aşabilsinler.Konu anlatımı ve problem çözümlerinde anlaşılmayan sorunları aşabilelim.

Bu çalışmanın anne-babaların sorunlarına çözüm olabilmesi için anne-babaların ilkokul matematik öğretiminde en çok hangi konu anlatımı ve problem çözümlerinde sıkıntı yaşadıklarını öğrenmek istiyorum.Daha sonra da bu konularda ürettiğim çözümlerin anne-babalar tarafından incelenerek ne kadar faydalı olduğunu test etmek istiyorum. Kısaca oluşturacağım kitapların anne-babaların dertlerine ilaç olması için desteğinize ihtiyaç duyuyorum.Ülkemizde yaşanan matematik sorunlarının toplumsal bir sorun olduğu için çözümünün de toplumun her katmanının katkılarıyla oluşacağını düşünüyorum.Sizlerin görüşleri ve destekleri olmadan yazılacak bir kitabın bir çok eksiği olacağını düşünüyorum. Bu sorun hepimizin sorunudur ancak elele verirsek çözebiliriz.Bilhassa halen ilkokullarda çocukları olan anne-babaların ve halen görevde olup bu sorunları yaşayan öğretmenlerin katkılarını bekliyor ve önemsiyorum. Eğitimci-

Yazar Necip GÜVEN / Eskişehir

-KOLAY MATEMATİĞİN FORMÜLÜ: GÜVEN: “KRİZDEN EĞİTİMLE ÇIKILIR”

Matematik öğretimi ve kolay çarpım tablosunu öğrenme üzerine çalışmaları olan ve “Matematiği Sevdiren Adam” olarak tanınan eğitimci-yazar Necip Güven memleketi Bozüyük’e gelerek açıklamalarda bulundu.

Öncelikle yazdığı kitaplar hakkında bilgi veren Güven “ilk kitabıma “matematikte yaşanan sorun yalnız bir öğrenci sorunu değil toplumsal sorundur ve çözümü de vardır. O halde çözümü de toplumsal olmalıdır” diyerek başladım. 2004 yılından bu yana “Matematikle Barışıyorum” adlı kitabıma yapılan değerlendirmeler bu tespitimin ne kadar yerinde olduğunu ortaya koydu. Toplumumuzun her kesiminden aldığım geri bildirimler Türk insanının aslında çok zeki olduğu ve matematikle barışmasının mümkün olduğunu ortaya koydu” dedi.

Bu değerli ve toplumun çeşitli kesimlerinden övgü ile bahsedilen çalışmanın ardından 2. aşamaya gelen Güven ilk kitapta yaptığı matematik konusundaki teşhisini geliştirerek tedavi ve operasyon aşamasına geldiğini, 2. kitabında matematikten soğutan ezber yöntemini çöpe attığını çarpım tablosunu ve bölmeyi yeni ve basit yöntemlerle öğrenmenin yollarını sunduğu “Etkili Ve Pratik Yöntemlerle Çarpma Öğretimi Ve Dört İşlem” adlı kitabını anlattı.

“İstediğimiz kadar çabalayalım, istediğimiz kadar kaynak harcayalım, Annelerin desteğini almayan hiçbir projenin en ufak bir başarı şansı yoktur” diyen Necip Güven tamamen anneleri merkez alan ve ilkokul mezunu annelerin dahi kolaylıkla faydalanabileceği , ana sınıfından 5.sınıfa kadar annelerin en zorlandığı konularda onlara kılavuz olacak “Çocuğuma Matematiği Oyunla Öğretiyorum” adlı 3. kitabımın startını vermiş bulunuyorum. Bu çalışmalarda annelerin tam desteğini sağladığımızda tüm dünyaya Türk çocuklarını ve gençlerinin neler başarmaya muktedir olduğunu göstereceğiz” dedi. 3. kitabıyla anne ve çocuk arasındaki matematik işkencesini matematik eğlencesine dönüştüreceğini iddia eden Güven “3. kitabımda matematiğin nasıl öğretilebileceğini anlatacağım ve ana sınıfından 5. sınıfa kadar olan matematik öğreniminde matematiği şarkı oyun ve eğlenceli uygulamalarla birlikte öğreteceğim” dedi.

“Biz çocukluğumuzda ve gençliğimizde Alman ve Japon mucizesini çok dinledik. Biz Türkler olarak onlardan daha iyisini, Türk mucizesini başaracak kapasitedeyiz. Çünki biz Mimar Sinan’ların, Yunus Emre, Mevlana ve Nasreddin Hoca’ların nesliyiz. Kartallar uçar, tavuklar kaçar” dedi. Ayrıca ülkemizde yaşanan krizlerin anahtarını eğitimde gören Güven “ krizden çıkmak için Türk Milletine mucize lazım. Bu mucizeyi de ancak eğitimciler başarabilir. Nasıl Fatih’lerin arkasında Akşemseddin’ler varsa yazılan her başarı destanının arkasında da mutlaka bir eğitimci vardır” diyen Güven içindeki matematiği sevdirme ve öğretme aşkının verdiği ilhamla yazdığı şiirlerinden de örnekler sundu.

22 Ağustos 2009 Cumartesi

Matematik Öğretiminde ''Anadolu Açılımı''

Kütahya'ya gelen Eğitimci_yazar, emekli sınıf öğretmeni Necip GÜVEN, ünlü Türk büyükleri Mimar Sinan, Yunus Emre, Mevlana ve Nasrettin Hoca'yı model alarak oluşturduğu ''Anadolu Açılımı'' projesiyle çocukların ve gençlerin matematiği kolay öğrenmesini hedefliyor.

Emekli sınıf öğretmeni Necip Güven (54), 1999 yılında yapılan uluslararası matematik seviye belirleme sınavlarına Türkiye de dahil olmak üzere 38 ülkeden öğrencilerin katıldığını anımsattı. Bu sınavda matematikteki genel başarı sıralamasında 31'inci olan Türkiye'nin; Singapur, Güney Kore, Tayvan, Hong Kong ve Japonya gibi Uzak Doğu ülkelerinin çok gerisinde kaldığını belirten Güven, OECD'nin 2000'den bu yana 3 yılda bir OECD ülkeleri ve diğer katılımcı ülkelerde Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı

(PISA) uygulamaları yürüttüğünü anlattı. Güven, 2006'da Türkiye'nin katılımcı 57 ülke arasında fende 44'üncü, matematikte 37'inci, okumada 43'üncü olarak OECD ülkeleri arasında sondan ikinci sırada yer aldığını söyledi.

Türkiye'nin matematik başarısının OECD ülkeleri ortalamasının altında olduğuna dikkati çeken Güven, ''Ülkemizde eğitimdeki başarı düzeyini belirleyen en kapsamlı sınavlardan biri ÖSS'dir. 2007'deki ÖSS verilerine bakıldığında matematik alanında sıfır puan alanların sayısının önceki yıla göre 27 binlerden 47 binlere çıktığı görülmektedir'' dedi.

Güven, Türkiye'deki matematik başarısızlığının mazeretlerle açıklanamayacağını ifade ederek, ''Mazeretlere sığınıp mevcut durumu kabul ederek sineye çekmek yerine tüm mazeretleri ortadan kaldırmak için çözümlere odaklanmak gerektiğini'' bildirdi.

Necip Güven, daha önceki yıllarda öğrencilere matematiği sevdirmek için şiir ve deneme kitapları yazıp şarkı bestelediğini hatırlattı.

''Kolay matematik öğretimi'' konusunda son 10 yıldır yürüttüğü çalışmaları ''Anadolu Açılımı'' adıyla insanlara sunma aşamasına geldiğini anlatan Güven, bu projesinde anneleri önemli bir faktör olarak belirlediğini söyledi. Güven, eğitimcilerle öğrenciler arasında annelerin köprü görevi yapacağına işaret ederek, ''Anneler ilk öğretmenlerimizdir ve sorunlarda en çok acı çeken kitledir. Matematik dahil tüm eğitim ve öğretim sorunlarının çözümünde annelerin içinde yer almadığı çözümlerin başarıya ulaşma şansı yoktur. Bu sorunların bürokratik sistem içinde de çözülme şansı yoktur. Matematik sorunu ancak çözüme odaklanmış, toplumun her kesiminden gönüllü bireylerin yer aldığı takım çalışmaları sonucu çözülebilir. Tüm tarafların çözüm içinde etkin rol almadığı çalışmalarsa çocuklarımız, anneler ve eğitimciler arasında gidip gelen bir pinpon topuna döner" diye konuştu.

Güven, ''Anadolu Açılımı'' projesinde Mimar Sinan, Mevlana, Yunus Emre ve Nasrettin Hoca'nın yaşam felsefelerini baz alarak, onların başarıya ulaşmadaki inanç, kararlılık ve azimlerine dikkati çekmeye çalıştığını bildirdi.

Mimar Sinan'ın sürekli kendisini geliştirerek ustalık dönemi eserlerini 70 yaşından sonra ortaya koyduğunu belirten Güven, Türkiye'de insanların 50-60 yaşlarında emekli edilerek en verimli dönemlerinde sistem dışında kaldığını savundu. Edirne'deki Selimiye Camii'nin, Mimar Sinan'ın yaşamındaki zirvesi olduğunu dile getiren Güven, başarılı olmak isteyen her insanın kendisine böyle hedefler koyması gerektiğini bildirdi.

Yunus Emre'nin, ''Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım, sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz'' sözünü hatırlatan Güven, matematik eğitimcilerinin öğrencilerin işini kolay kılması halinde başarı merdivenlerinin tırmanılacağını anlattı.

Nasrettin Hoca'nın nüktedanlığı ve hazır cevaplılığıyla Türk insanının zekasını yansıttığını söyleyen Güven, ''Nasrettin Hoca, herkese, 'Haklısın' diyor. İnsanların inançları neyse yanlış da olsa ona inanmaya devam ederler. Matematiğe zor diyen bir öğrenciye bu iş zor gelir, motivasyonunu olumsuz etkiler. Biz matematiği kolay diye algılatırsak iş çözülür.

Mevlana'nın öğütleri, matematiğe güzel yanlarından bakmamızı sağlayabilir. Nasıl bakarsan öyle algılarsın. Matematiğe bakış açımızı Mevlana'nın
öğütlerine göre kurarsak başarı şansımız artar. İşte dört ünlü Türk büyüğümüzün yaşamından yola çıkarak oluşturduğumuz proje, çocuklara matematiği sevdirecek'' şeklinde konuştu.

12 Eylül 2009 Kütahya İHA

Matematiği Sevdiren Adam, Necip Güven Kimdir?

Necip GÜVEN,1955 yılında Bilecik ili Bozüyük ilçesi Yeşil çukurca köyünde doğdu. Babasının işi nedeniyle Kütahya’ya taşındılar. İlkokulda sık sık öğretmen değişikliği ve güvensizlik nedeniyle bir çok yeteneğinin farkına varamadı. Dördüncü sınıfın ikinci dönemi ve beşinci sınıfta ufak bir kıpırdanma görüldü.

Çok fırtınalı bir orta ve lise öğretimi sonunda liseden mezun olan yazarımız 1979 yılında üniversite sınavlarında eğitim enstitüsü sınıf öğretmenliği bölümünü kazandı.1981 yılında Burdur Eğitim Enstitüsü’nde sınıf öğretmeni olarak mezun oldu.

Sırasıyla Mardin, Gaziantep,Sivas,Bursa-İnegöl’de öğretmenlik yaptıktan sonra Eskişehir’e atandı.2007 Temmuz ayında resmi görevinden emekli oldu,ancak eğitimcilik son bulmayan bir meslek olduğu için halen aktif olarak eğitim hayatına devam ediyor.

1999 yılı Mart ayında bir radyo programında yazar Oğuz SAYGIN’ı tanıması hayatında bir dönüm noktası oldu. Yaşadığı tüm olumsuzluklara rağmen eski defterleri dürerek hayatında beyaz bir sayfa açtı.’’Negatif Limanlardan,Pozitif Sulara’’yol almaya başladı.Daha sonra yazar Alişan Kapaklıkaya ile tanışarak ‘’Pozitif Düşünce’’ kervanına katıldı.

2004 yılında “Matematikle Barışıyorum” adlı ilk kitabını çıkardı.Hem kitabı hazırlama sürecinde hem de kitabın yayınlanışının ardından matematik korkusu ve ve matematik eğitimi konusunda düşünceleri, deneyimleri ve endişeleri içeren bir çok okuyucu mektubu aldı.Matematik korkusunun ne kadar yaygın ve büyük bir problem olduğunu gözler önüne seren bu mektupların bir bölümüne “Matematikle Barışıyorum” kitabında yer veren Necip Güven,şimdi bu mektupları kişisel internet sitesinde derliyor.

2009 yılında "Pratik ve Etkili Yöntemlerle Çarpma Öğretimi ve Dört İşlem" isimli ikinci kitabını yayınladı. Halen Eskişehir'de çalışmalarını devam ettiren Necip Güven, şu sıralarda www.matematigisevdirenadam.com sitesinde yeni yazılarını yayınlamaya devam ediyor.

Necip Güven'le yapılan uzun bir ropörtaj..

Direk konuya girelim. Hocam matematik sizce zor bir ders mi?

Bana göre ''Matematik Dersi Zordur.'' ifadesi gibi ''Matematik Dersi Kolaydır. '' demekte yanlıştır.Bu ifadeler resmin bütününü algılamamıza engel oluyor.Bu ifadeler şuna benziyor. 10 katlı bir apartmanın önüne gelip ''Bu apartmanın10 katına çıkmak kolaydır veya zordur.'' demek gibidir. Ama şöyle dersek iş değişir.''Bu apartmanın 10. katına merdivenle çıkmak zordur ama aynı yere asansörle çıkmak çok kolaydır.'' Yani kurduğumuz cümlelerde resmin bütününü ortaya koyup ona göre cümle kurmalıyız.

Cümleyi ''Matematik dersini yıllardır dedem zamanından kalma bayatlamış, modası geçmiş ezberci yollarla öğretmek ve öğrenmek çok zordur.'' şeklinde kurarsanız bu cümlenin altına ''Çok doğru'' diyerek 100 tane imza atabilirim.''Matematik dersi kolay bir derstir.'' ifadesini de ''Matematik dersi işini çok iyi bilen ve seven öğretmenler tarafından ezberciliğin dışına çıkarak ilginç yöntem ve yollarla öğretilirse kolay bir ders haline gelir.'' derseniz bu cümlenin de altına ''Çok doğru '' diye 100 tane imza atabilirim.


Mesela ben bir sınıf öğretmeniyim bu yüzden daha çok ilk okul matematiği üzerinden örnek vermem doğru olur.Bana '' Hocam, matematik dersi bana çok zor geliyor.'' diyen anne-babalara ''Haklısınız, sizin yöntemlerinize göre hakikaten zor ama benim kullandığım yöntemlere göre ise hem zevkli hem de kolay diyorum.Ders aynı ders fark nerede sorusuna ''Karşınızdaki matematik dağına siz bir dağcı gibi tırmanmaya çalışırken ben aynı dağa uzun yıllara dayanan tecrübe ve deneyimlerimle yaptığım ''Matematik teleferikleriyle'' hiç zorlanmadan '' ulaşıyorum diyorum.
Sizlere soruyorum,''Uludağ’a kayak yapmak için giderken tırmanmayı mı yoksa teleferikle ulaşma seçeneğini mi tercih edersiniz ?

Yani doğru çalışma tekniklerini kullananlar için kolay bir ders..

Şimdi ''Matematik Dersi '' ile ilgili şu gerçekleri de ifade edelim.

Dersi ve öğretmenini seven için ''Matematik Dersi'' kolay iken sevmeyen için zordur.
Temeli sağlam bir öğrenciye matematik dersi kolayken temeli iyi olmayan öğrenci için zor bir derstir.

Formüllerin mantığını kavramış bir öğrenci için kolay bir ders olan matematik formüllerin mantığını bilmeyen ''Formül Ezbercileri '' için çok zor bir derstir.

Sistemli çalışan bir öğrenci için kolay olan matematik dersi, sınavdan sınava ders çalışan bir öğrenci için hakikaten zor bir derstir.

Olumsuz ön yargıları olan bir öğrenci için zor olan matematik olumlu düşünen kimseler için o kadar zor değildir.

Hocam,peki www.matematigisevdirenadam.com sitesi neden açıldı?

Sitemizin en önemli amacı insanlara yalnız matematik öğretmek değil, insanları matematiği öğrenmeye hazır hale getirmektir.

Bu söylediklerimiz bizim matematik konusundaki projelerimizin olmadığı şeklinde yorumlanmamalı: çünkü öğrenmeye hazır olmayan bir insan kapağı kapalı bir şişeye benzer; onu doldurmak için dökeceğimiz sular hep yerlere dökülecektir.

Ayrıca diğer amacımız yalnız öğreten bir organizasyon değil, hem öğreten öğrenirken de öğrenen bir organizasyon olmaktır.

Biz yalnız alan değil; aldıklarını inceleyen, işleyen,yorumlayan, geliştiren, üreten, ürettiklerini paylaşan, paylaştıkları ile karşısındakileri de üretmeye teşvik eden bireyler haline gelmek istiyoruz.

Biz her şeyi bildiğimiz iddia etmiyoruz. Ancak bilgilerimizi paylaşırsak birlikte gelişeceğimizi düşünüyoruz. İki elmamızdan birini size verirsek bizim bir, sizin de bir elmanız olur. Sizin ve bizim birer bilgimiz olur ve paylaşırsak sizinde bizimde ikişer bilgimiz olur. Maddi şeyler paylaşıldıkça azalırken, bilgi aksine paylaşıldıkça artar.

Bizim sitemizin müdavimleri öyle üretken olmalı ki bir süre sonra bizim ürettiklerimizden daha güzel, daha ileri çalışmalara imza atsınlar.

Sizin bir de hem sözlerini yazdığınız hem bestesini yaptığınız "Matematik Şarkılarınız" var. Matematik ve müzik ne alaka?

Açıklayayım.Arkadaşlar yapılan bilimsel araştırmalarda müziğin öğretimde mucizevi sonuçları ortaya çıktı.Şu benim ''Matematik ve motivasyon'' şarkıları çalışmama destek verin dememe rağmen kulak asılmadı.Bakalım müzik hayata hangialanlarda çok kullanılıyor.

1-Sporda : Kocaman, kocaman adamlar takımlarının marşlarıyla coşuyor, şovlar yapıyorlar.

2-Dini duyguları telkinde ( özgün müzik, ilahi ) müzik sıkça kullanılıyor.

3-Eğlencede : Çocuklara eğitim ve öğretim amaçlı müzik yapmamız için yardım etmeyen kocaman ve kodaman adamlarımız ''Manda yuva yapmış söğüt dalına'' türküsünü duyunca yerinde duramayıp piste fırlıyor.

4-Tıpta : Ruhsal sorunlarda ve otistik çocukların tedavisinde.

5-Reklamlarda ürünleri tüketiciye pazarlamak için.Amaçlarına fazlasıyla ulaşıyorlar da...

6-Seçimlerde partiler seçmeni tavlamak ve avlamak için müziği araç olarak sonuna kadar kullanıyorlar.

Bu kadar alanda kullanılan müzik matematikle dargın mı acaba? Siz hiç matematikten bahseden bir şarkı duydunuz mu? Bir dakika özür dilerim.Var, tamam var! ''Kendimden kendimi çıkardım.Sıfır kalmaz.Matematik yalan söylüyor hocam.'' Tuh ! Bir tane var , o da matematiği kötülüyor.

Ben ve benim gibi deli olan asistanımla birlikte bir çok matematik ve motivasyon şarkısından (sınrlı imkanlarımız yüzünden) ancak üç tanesini müzikal (Silkiniş Türküsü, Süper Çocuklar ve Sayı Treni şarkıları) hale getirebildik.


Hocam, bu kadar uğraş neden? Nereye koşuyorsunuz?

Hayatın her bölümünde farkında olalım veya olmayalım bazı dersler çıkarırız.Çıkardığımız bu derslerden en önemlileri farkında olarak çıkardığımız derslerdir.Bu açıdan ele alırsak hayatımda en önemli kararları almaya ve gereken adımları atmaya başlamam 1999 Yılında Hocam Oğuz SAYGIN'la tanışmamdan sonradır.Eğer o gün o adımları atmamış olsaydım bu gün ne ''Matematikle Barışıyorum'' kitabı, ne Web sitesi ne de matematik projelerim olurdu.
Hiç bir zaman kısa zamanda para kazanıp zengin olma gibi bir düşünceye kapılmadım.

O şekilde düşünenleri de kendimce ''KABAKÇI '' düşünce olarak gördüm.Kabağı ekersiniz 3ay sonra toplar ve satarsınız.Ertesi yıl tekrar eker tekrar satarssınız.Bu böylece sürüp gider.Fakat ceviz fidanı dikerseniz bu fidan 5-6 hizmetten sonra ancak yavaş yavaş meyve vermeye başlar.Kısaca meyvelerini toplamak için biraz sabır ve bakım gerektirir.

Bir kitapta okuduğum sözü adeta beynime kazmıştım. O sözde ana fikir olarak şöyle diyordu.''Çalıştığınız bir işte kazandığınızdan fazla üretmeye devam ederseniz bir gün ürettiğiniz kadar kazanmaya başlarsınız.'' diyordu.Bu yüzden, hiçbir zaman halk diliyle ''Bu kadar ekmeğe ancak bu kadar köfte olur.'' demedim.

Hedefiniz mevcut eğitim pastasından pay kapmak mıdır?

Hayır .Çünkü şu anda mevcut milli geliri çok yetersiz buluyorum.Hedefim, mevcut pastadan pay kapmak değil pastayı Türk milletine yaraşır şekilde büyütmeye katkıda bulunmaktır.Hiç bir zaman para, para, para demedim.Parolam, her zaman para+dua olmuştur. Eğer benden hizmet satın alan kişinin bana verdiği parada gözü varsa ben o parayı hak etmemişim olurum diye düşünüyorum.Bu yüzden benden kitap alıpta verdiğim paranın karşılığını alamadım diyenler kitabı iade edip paralarını geri istemelidirler.

Hedefleriniz nelerdir?

Bu soruya cevabım, Türk çocukları ve gençleriyle birlikte dünya çapında projeler imza atmaktır.Dünya çapında olamayan hedef ve projeleri hiç dikkate almıyorum.

Bu hedeflere ulaşacağınıza inanıyor musunuz?

Evet, tüm benliğimle inanıyorum.

Bu hedeflere ulaşmak çok zor hatta imkansız değil mi?

Hayır.. Çünkü ben şöyle düşünüyorum. '' Tepeleri hedefleyenler için dağlar aşılması imkansız olabilir fakat ufukları hedefleyenler için tepeler ve dağlar aşılması gereken sıradan birer engeldir. Unutmayalım ki, inanılmaz işleri ancak inananlar başarır.

Eğitimci-yazar Necip GÜVEN Eskişehir

Tel: 0 ( 505 ) 346 80 02 ( Avea Öğretmen Hattı )

Email 1: necipguven2003@mynet.com

Email 2:matematigisevdirenadam@gmail.com

Web: http://www.matematigisevdirenadam.com

İNTERNETTE Necip Güven ve Çalışmaları

Ana Web Sitemiz: www.matematigisevdirenadam.com
Eski Sitemiz: matematigisevdirenadam.wordpress.com
Facebokk: Matematiği Sevdiren Adam
Şu Anda Açık Olan Bloglarımız ( Daha sonra açılanlardan haberdar edeceğim.Necip GÜVEN)
1.necipguven.blogspot.com (Necip Güven'den Makaleler ve Paylaşımlar)
2.tekerlemelicarpimtablosu.blogspot.com
3.carpimtablosuoyunlari.blogspot.com
4.carpimtablosuezberinehayir.blogspot.com
5.kolaycarpimtablosu.blogspot.com
6.zevklicarpimtablosuogrenme.blogspot.com
7.carpimtablosuezberleme.blogspot.com
8.matematiklebaristim.blogspot.com
9.carpimtablosunasilezberlenir.blogspot.com
10.matematiktemelimyok.blogspot.com

Yazılarımızın Yayınlandığı Bazı Siteler
1-www.nevvalsevindi.com/oku ( Kültür Bölümü ) Matematik Eğitim Ana sınıfında Başlamlıdır )
2-www.hikayeler.net (Makale Ve Şiirler )
3-www.turkpdr.com ( Üyelerimizin Yazıları Bölümünde )
4-http://www.sehirgazetesi.com.tr (Matematiği sevdiren adam ve Hacivat-Karagöz 8 Mayıs 2010 )
5-http://www.bilinclianne.com (Editörden Köşesi Müzik Matematik Ve Oyun 03,06,2009
6-www.yorumcuyuz.net ( Eğitim-Öğretim Matematik bölümündeki ‘’matematiği sevdiren adam’’ adı altında yazdığım yazılar ))

Annelere Sesleniş ! ( Şiir )
‘’Bu şiiri , önce en zor günlerimde bana kol kanat geren , çalışmalarımı yüreklendirici konuşmaları ile daima destekleyen Dürdane ELHAN ve Müyesser Saka Öğretmenlerime ….. Daha sonra da yüreği sevgi dolu tüm annelere armağan ediyorum….Necip GÜVEN
19 Ekim 2009 Pazartesi ‘’

ANNELERE SESLENİŞ !

Ne olur anneler, çaresizce bakmayın,
Gözyaşlarınızı tutun, o bayrama saklayın.
Kâbus bitti, bak kartallar gelecek,
Anadolu bayram yapıp gülecek.

Yarınları ne olacak hiç korkma,
O masum yavrunu öp, sarıl ve kucakla.
Kartallara zindan olan kümesler yıkılacak,
Hedeflenen zirvelere birer birer çıkılacak.

Bu dava bizim için namustu,
O gördüğün gerçek değil kâbustu.
Yeter, son ver bitsin artık bu ağıt.
Mutfağında helvanı yap ve dağıt.

Bak tarihe, bu millet ne badireler gördü.
Anadolu’yu hakir gören hem sağırdı hem kördü.
Savaştasın üç silahın var unutma !
Güzel kitap, yazan kalem ve kağıt.

Bir zamanlar bu davaya Dürdaneler, Müyesserler baktılar.
Önümüzde sönmez ışık yaktılar.
Zaman geldi, koşan atlar yoruldu,
Bayraklar genç kartala verildi.

Genç kartallar ufuklara bakındı,
Haydi gayret , zaten zirve yakındı.
Bir silkindi, çılgın gibi koşturdu,
Anadolu insanını coşturdu.

Bir milleti ilerleten ufuktur,
Madenimiz altın değil çocuktur.
Eğitimdir kaliteyi getiren
Çözüm olup problemi bitiren.

Necip Güven 19 Ekim 2009

Dürdane Elhan ve Müyesser SAKA Hocalarımın şiirime verdikleri cevap mesajları....

Sayın NECİP Bey, yazdığınız şiire teşekkür ederim.Çok zarif bir jest yapmışsınız. Başarılarınızın devamını dilerim.Yaşam kısa sizde koşuyorsunuz bu koşuşturmalarda inşallah daha çok basarılar yakalayacaksınız.Selamlar…Dürdane ELHAN

Teşekkür ederim. Beni de çalışmalarınızda andığınız için. Kolay gelsin. Başarılar.
Müyesser SAKA

Merhaba Dürdane ve Müyesser Hocam, ben sizleri her zaman anıyorum.Sizlere (Dürdane ELHAN; Müyesser SAKA,G.Veli KİŞİOĞLU ve Basri KÖSELER ) beni ve projelerimi destekleyen arkamdaki ``Muhteşem Dörtlü`` diye takdim ediyorum.

BKNZ. http://www.hikayeler.net/yazilar/129151/arkamdaki-muhtesem-dortlu-1-

http://www.hikayeler.net/yazilar/129152/arkamdaki-muhtesem-dortlu-2-


Yetti Artık Canımıza '' Çarpım Tablosu Şiiri ''

Çarpım tablosu,
Çarpım tablosu dediniz,
Başımızın etini yediniz.
Bela oldu başımıza,
Yetti artık canımıza.
Başımızda nöbet bekler büyükler,
Sırtımızda sanki tonlarca yükler.
Oyun hakkımızı elimizden aldınız,
Oyuna doyamadık.
Kırdığınız yumurta bini geçti,
Çoğunu sayamadık.
Çarpılan çarpım tablosu mu
Yoksa biz mi anlamadık.
Boşa gitti tüm emekler,
Arabalar, bebekler hep bizi bekler.

******************

Çarpım tablosu,
Çarpım tablosu dediniz,
Başımızın etini yediniz.
Bela oldu başımıza,
Yetti artık canımıza.
Ya bu işin kolayını bulun,
Ya da başımızdan yok olun.
Boş yere günlerce bize kızdınız,
Ufacık çocuklara mezar kazdınız.
Hatanızın suçunu bize yıktınız,
Streslere sokup, canımızı yaktınız.
Başımızda nöbet bekler büyükler,
Sırtımızda sanki tonlarca yükler.
Oyun hakkımızı elimizden aldınız,
Oyuna doyamadık.
Kırdığınız yumurta bini geçti,
Çoğunu sayamadık.
Çarpılan çarpım tablosu mu
Yoksa biz mi anlamadık.
Boşa gitti tüm emekler,
Arabalar, bebekler hep bizi bekler.

Necip GÜVEN Eskişehir 21 Temmuz 2008

Tel: 0 ( 505 ) 346 80 02 ( Avea Öğretmen Hattı )
Email 1: necipguven2003@mynet.com
Email 2:matematigisevdirenadam@gmail.com

Web: http://www.matematigisevdirenadam.com

Matematik Yolları Dar

Matematik yolları dar,dar.
Bu konuda şikayetler var...

Matematik dersini
Başa bela yaptınız.
Yeni yöntem bulmayıp
Suçu bize yıktınız.

Matematik yolları dar,dar.
Bu konuda şikayetler var...

Dünya hızla giderken
Siz frene bastınız.
Notu bir silah yapıp
Öğrenciyi astınız.

Matematik yolları dar,dar.
Bu konuda şikayetler var...

Bilimlerin şahını
Kara bela yaptınız.
Çözmek varken sorunu
Çıkmaz yola saptınız.

Matematik yolları dar,dar.
Bu konuda şikayetler var...

Cem Yılmaz'ın ağzına
Bizi sakız ettiniz.
Boş nutuklar çekerek
İşinize gittiniz.

Matematik yolları dar,dar.
Bu konuda şikayetler var...

Bu kocaman kartalın
Kanadını yoldunuz.
Şimdi oldun bir tavuk
Diye ona güldünüz.

Matematik yolları dar,dar.
Bu konuda projeler var...

Matematik yolları dar,dar.
Bu konuda projemiz var...

Söz : Necip GÜVEN 10 Mayıs 2008 Eskişehir
Beste : Evreşe Yolları Dar ( Anonim )


Matematiği Sevdiren Adam

Sevdiren Hoca’nın gönlü zengindir,
Başarı sağlayan ancak dengindir.
Hoca kitapları tarayıp durdu ,
Size anlaşılır çözümler kurdu.

Ezberci çözümlerle iyi sonuç alınmaz,
Düzen bozuk ise o saz çalınmaz.
Dersin anahtarı kitaplarda var,
Sunduğu kolaylıklar size olur yar.

Gizemli kitapta her şey bellidir,
Problemin hali bir kaç yolludur.
Oyunla anlatır bu dersi Hoca,
Çılgınca uğraşır hedefi yüce.

Matematik bize candan dost olur,
Sevip kucak açan zordan kurtulur.
Başarı kişinin beyninde gizli,
Bu gizi çözenin çabası hızlı.

Korkunun ecele faydası yoktur,
Çözümü anlayıp ders alan çoktur.
Hoş bir seda ile seslenip durur,
Oyunla, müzikle hedefi bulur.

Gelin ey Veli’ler, sevgi serelim,
Gelişmiş fidandan güller derelim.
Bayrağı yükseklere dikecek gücün var
Sana destek oğlum, kızım, bacın var.

Sabri DİL (Mestani) Eskişehir 11 Ağustos 2009

AŞKIMIZ MATEMATİK!

Sendeki güzelliği görmeyenler utansın,
Anlat ki hünerini cümle alem uyansın.
Seni kötü makyajla öyle çirkin yaptılar
Kıymetini bilmeyip bir kenara attılar.

Güya sana küsüp, kızıp ta darılırlar
Zengin olma hülyasıyla sayısala sarılırlar.
Bilmezler ki zaman sensin, itiraf etmiyorlar.
Hem sana küsüyorlar, bırakıp gitmiyorlar.

Şiirin temelisin, müzik senle yoğrulur,
Sistemlere bakılmaz, hesap senden sorulur.
Nefret edenlere nasıl anlatsam seni,
Makyajını silip te göstersem güzelliğini.

Ezberin kuyusuna Yusuf gibi attılar,
Suçları yokmuş gibi rahat rahat yattılar.
Dişini sık güzelim, kurtarmaya az kaldı,
Söyle güzel yüzüne karaları kim çaldı ?

Kraliçelik tahtın hazır seni bekliyor,
Bilimlerin şahını çok özledik gel diyor.
Kıymetini öğrendik, baş köşeye koyacağız,
Sana olan sevdamızı ülkemize yayacağız.

Necip GÜVEN Eskişehir 24 Şubat 2009

MATEMATİKLE BARIŞIYORUM

İlkokulda seni karşımda buldum,
Korkudan yıkıldım, sararıp soldum.
Korkumun ilacıyla tanışıyorum,
Matematik seninle barışıyorum.

Modern matematik dedin uyuttun beni,
Rüyamda bile korkuttun beni.
Yeni yöntemlerle tanışıyorum,
Matematik seninle barışıyorum.

Vereme bile çare bulundu,
Matematik ise bir kenara konuldu.
Gerçek matematikle tanışıyorum,
Matematik seninle barışıyorum.

Olmaz denen Bolu Dağı delindi,
Korkularım birer birer silindi.
Pırıl pırıl zekâmla tanışıyorum,
Matematik seninle barışıyorum.

Neye inanırsam kaderim oymuş,
Korkular virüsü beynime koymuş.
Anti-virüs programlarıyla tanışıyorum,
Matematik seninle barışıyorum.

Sana giden yollar bir tek değil çok imiş,
Bu konuda benim fikrim yok imiş.
Patikadan çıktım, otobanla tanışıyorum,
Matematik seninle barışıyorum.

Ezberdir diyerek sana çamur attılar,
Suçu sana yıkıp rahat rahat yattılar.
Ezbersiz yöntemlerle tanışıyorum,
Matematik seninle barışıyorum.

Film bitti artık ezber bozuldu,
Bunun için ne destanlar yazıldı.
İçimdeki gerçek güçle tanışıyorum,
Matematik seninle barışıyorum.

Atalarımın izinden gitmeliyim,
Zirveye bayrağı dikmeliyim.
Kararlıyım dünya ile yarışıyorum,
Matematik seninle barışıyorum.

Necip GÜVEN Eskişehir 14 Ağustos 2009

27 Haziran 2010 Pazar

Annelere Sesleniş ! ( Şiir )

‘’Bu şiiri , önce en zor günlerimde bana kol kanat geren , çalışmalarımı yüreklendirici konuşmaları ile daima destekleyen Dürdane ELHAN ve Müyesser Saka Öğretmenlerime ….. Daha sonra da yüreği sevgi dolu tüm annelere armağan ediyorum….Necip GÜVEN
19 Ekim 2009 Pazartesi ‘’

ANNELERE SESLENİŞ !

Ne olur anneler, çaresizce bakmayın,
Gözyaşlarınızı tutun, o bayrama saklayın.
Kâbus bitti, bak kartallar gelecek,
Anadolu bayram yapıp gülecek.

Yarınları ne olacak hiç korkma,
O masum yavrunu öp, sarıl ve kucakla.
Kartallara zindan olan kümesler yıkılacak,
Hedeflenen zirvelere birer birer çıkılacak.

Bu dava bizim için namustu,
O gördüğün gerçek değil kâbustu.
Yeter, son ver bitsin artık bu ağıt.
Mutfağında helvanı yap ve dağıt.

Bak tarihe, bu millet ne badireler gördü.
Anadolu’yu hakir gören hem sağırdı hem kördü.
Savaştasın üç silahın var unutma !
Güzel kitap, yazan kalem ve kağıt.

Bir zamanlar bu davaya Dürdaneler, Müyesserler baktılar.
Önümüzde sönmez ışık yaktılar.
Zaman geldi, koşan atlar yoruldu,
Bayraklar genç kartala verildi.

Genç kartallar ufuklara bakındı,
Haydi gayret , zaten zirve yakındı.
Bir silkindi, çılgın gibi koşturdu,
Anadolu insanını coşturdu.

Bir milleti ilerleten ufuktur,
Madenimiz altın değil çocuktur.
Eğitimdir kaliteyi getiren
Çözüm olup problemi bitiren.

Necip Güven 19 Ekim 2009

Dürdane Elhan ve Müyesser SAKA Hocalarımın şiirime verdikleri cevap mesajları....

Sayın NECİP Bey, yazdığınız şiire teşekkür ederim.Çok zarif bir jest yapmışsınız. Başarılarınızın devamını dilerim.Yaşam kısa sizde koşuyorsunuz bu koşuşturmalarda inşallah daha çok basarılar yakalayacaksınız.Selamlar…Dürdane ELHAN

Teşekkür ederim. Beni de çalışmalarınızda andığınız için. Kolay gelsin. Başarılar.
Müyesser SAKA

Merhaba Dürdane ve Müyesser Hocam, ben sizleri her zaman anıyorum.Sizlere (Dürdane ELHAN; Müyesser SAKA,G.Veli KİŞİOĞLU ve Basri KÖSELER ) beni ve projelerimi destekleyen arkamdaki ``Muhteşem Dörtlü`` diye takdim ediyorum.

BKNZ. http://www.hikayeler.net/yazilar/129151/arkamdaki-muhtesem-dortlu-1-

http://www.hikayeler.net/yazilar/129152/arkamdaki-muhtesem-dortlu-2-

Sizleri hiç bir zaman unutmadım, unutmayacağım.

Eğer sizin zamanında yaptığınız çalışmalar olmasaydı ve benim çalışmalarıma destek olmasaydınız ortada ne Necip GÜVEN diye bir ne de eserleri olurdu.Bu bir bayrak yarışı .Bir süre daha çalışıp bu projeleri gençlere emanet edecek duruma geldiğim zaman da ben de sizin bana yaptığınız gibi ``Haydi gençler ben nöbetimi tamamladım artık bu emaneti size gönül rahatlığı içinde emanet edebilirim.Size inanıyorum ve güveniyorum.Beni ve projelerimi aşan çalışmalar yapacağınıza da inanıyorum.Haydi bayrağı teslim alın diyeceğim.``

Ben bu projeleri sıfırdan başlayıp buralara getirmedim ki sizin koyduğunuz tuğlaların üstüne ben de sizin verdiğiniz destekten cesaret alarak yeni tuğlalar koydum.Hepsi bu kadar.

Ellerinizden öperim. Size ve ailenize sağlıklı ve mutlu yaşamlar dilerim.

Öğrenciniz Necip GÜVEN

26 Haziran 2010 Cumartesi

Karagöz Çarpım Tablosunu ''Ezbersiz '' Öğreniyor 1

Hacivat: Yar bana bir eğlence

Karagöz: Al sana portakal dolu bir tencere

Hacivat: Dur Karagözüm vurma

Karagöz: Sen de karşımda öyle durma

Hacivat: Hayırdır Karagözüm Nerden gelyosun?

Karagöz: Portakal aldım Pazardan.. amma kafam karıştı yahu hacicavcav..

Hacivat: Ne oldu yine Karagözüm ?

Karagöz: Satıcı portakalın kilosu 1 lira dedi.ben de ver ordan 3 kilo dedim.parasını öderken 10 lira verdim satıcı da bana paranın üstü olarak şunları verdi..

Hacivat: Eee

Karagöz: Doğru mu verdi? Yanlış mı verdi? Sayıyorum sayıyorum anlamıyorum ... kafam karıştı hacicavcav

Hacivat: (gülerek) Tamam gel beraber sayalım .................. sayarlar( 1-10 a kadar saymayı öğrenme etkinliği) ................

Hacivat: Portakalın ücretini kolayca hesaplayabilmek için de çarpma bilmen gerekir.Çarpmayı biliyor musun?

Karagöz: bilmez miyim hiç. Dur sana bir çarpıyım.vay vay vay vay..

Hacivat: Dur dur öyle çarpma değil bu Karagözüm. Kerrat cetveli, kerrat cetveli.

Karagöz: Hani nerde , hani nerde ?

Hacivat: Neyi soruyorsun sen Karagözüm ?

Karagöz: Neyi olacak Hacicavcav, sen deminden beri kerata cetveli, kerata cetveli demiyor musun ? Ben de kerata cetveliyle yaramazlık yapan bir kerata var da onu kovalayacaksın sanmıştım.

Hacivat:Hay Allah Karagözüm, yine beni yanlış anladın.Hani eskiden mekteplerde bizlere de 6 kere altı 36 diye öğretirlerdi.

Karagöz: Dedemin bıyıkları yolda kaldı.

Hacivat: Karagözüm bırak şimdi dedeni.

Karagöz: Bıraktım ama yanına gelemem Hacicavcav.Ben dedemi bıraktım ama dedem beni bırakmıyor.Şaka, şaka… Hacivatcığım çocukluğumda güç bela ezberlediğim kerrat cetvelinin hepsi sanki uçup gitti.Aklımda kala kala ‘’6 kere altı 36 Dedemin bıyıkları yolda kaldı.’’ Onu hiç unutmadım.Diyorum ki Hacicavcav şu uzmanlar kafa kafaya verip kerrat cetvelini ve matematiği eğlenceli hale getirseler de ben de çocuklarda hem matematiği sever hem de kolay öğrenirdik.

Hacivat : Karagözüm çoğu zaman saçmalıyorsun ama bu sefer haklısın galiba.Öyle bir şey yapsalar ben de sana kerrat cetvelini ve matematiği öğreteceğim diye göbeğim çatlamazdı.
Karagöz: Hacıvatcığım , bizim zamanımızda ‘’Kerrat Cetveli’’ denen şeye şimdi çocuklar ‘’Çarpım Tablosu mu ‘’ diyorlar?

Hacivat: Öyle diyorlar Karagözüm.Karagözüm şimdi çarpmaya başlayalım mı ?
(Karagöz: Çarpmasak olmaz mı , yoksa kırılırlar.

Hacivat: Neler kırılır Karagözüm?

Karagöz: Yumurtalar kırılır Hacicavcav , biz de omlet yaparız.

Hacivat: Neden böyle komiklikler yapıyorsun Karagözüm.

Karagöz: Çocuklar gülsün diye .

Hacivat: Şimdi gülme zamanı mı Karagözüm, şimdi ders zamanı ders.

Karagöz: İyi ya Hacicavcav, biz de hem güleriz hem de ders yaparız.Böylece bir taşla iki kuş vurmuş oluruz.

Hacivat: Dersin ciddiyetini bozma Karagözüm.

Karagöz: Sen bilmiyor musun Hacicavcav, Maruf BECENE Gülme Psikolojisi başlıklı yazısında ‘’ Eğitimde gülme, öğrencilerin derse dikkatini sağlar ve öğretilenlerin kalıcı olmasını olumlu etkiler.’’ diyor.

Hacivat: Sen bunları nerden öğrendin Karagözüm.

Karagöz: Okula giden bir çocuktan yardım aldım.Eternetten gagalaya baktırdım.

Hacivat: Karagözüm yine belli ettiğin cahilliğini, bunu ekran başında okula gitmeyen çocuklar bile biliyor.Önce ona eternet demezler internet derler.Diğerine de gagala magala demezler, gogıl derler.

Karagöz: O kadar inceleme Hacicavcav, çocuklar benim ne demek istediğimi anlıyorlar.Maşaalah cin gibiler Hacicavcav.Şimdi kuş gibi gagalamayı bırakıp şu çarpım tablosuna gelelim.Çarpım tablosunu öğrenmesek olmaz mı , çok mu lazım ?

Hacivat: Olur Karagözüm olur amma !

Karagöz: Hacicavcav, Olur Karagözüm olur amma da ne demekmiş ?

Hacivat: Karagözüm , toplayarak ta bulabiliriz amma çok uzun olabilir.

Karagöz: Ne varmış Hacicavcav, ben de toplarım.3 tane portakal değil mi? 1,2,3.
3 lira derim.

Hacivat: Karagözüm 3 tane, 5 tane olunca sorun yok amma biri ‘’ 87 kilo portakal aldım manava kaç lira vereceğiz ?’’ diye sorarsa ne yaparsın ?

Karagöz: Dağa kaçarım Hacicavcav,

Hacivat: Neden dağa kaçarsın Karagözüm ?

Karagöz: 87 tane biri alt alta yazıp toplayıncaya kadar sabah olurda ondan.

Hacivat: Karagözüm dağa kaçacağına bu işin kısa yolunu öğrensene…

Karagöz: ( Kafasını kaşır ) Hay Allah Hacicavcav, yağmurdan kaçarken doluya tutulduk desene…

Hacivat:Evet Karagözüm, yağmurdan kaçarken doluya tutuldun…

Karagöz: Ama Hacicavcavım şunu baştan söyleseydin ya….

Hacivat : Neyi Karagözüm ?

Karagöz: Çarpma işleminin aslında kısaltılmış ve hızlandırılmış toplama olduğunu , hayatımızı çok kolaylaştırdığını …

Hacivat : Baştan söyleseydim ne yapardın Karagözüm ?

Karagöz: Dağa kaçacağıma oturur, çalışır çarpım tablosunu öğrenirdim Hacicavcav,

Hacivat : Ben öğreteyim sana .Hemen başlayalım mı Karagözüm ?

Karagöz: Bu günlük bu kadar yeter Hacicavcav.Hem bu gün çok önemli bir şey öğrendim.

Hacivat : Neymiş o Karagözüm ?

Karagöz: Çarpma İşlemi aslında çabuklaştırılmış toplama demekmiş.Çarpım Tablosu da onu alfabesiymiş.

Hacivat : Tamam Karagözüm , bu gün bu kadarla yetinelim.

Karagöz, Hacivat : Çocuklar kusur işledikse affola , Gelecek dersimize kadar verelim mola.

1.DERS SONU

Eğitimci- Yazar Necip Güven Eskişehir

Tel: 0 ( 505 ) 346 80 02 ( Avea Öğretmen Hattı )

Email 1: necipguven2003@mynet.com

Email 2:matematigisevdirenadam@gmail.com

Web: http://www.matematigisevdirenadam.com

Tel: 0 ( 505 ) 346 80 02 ( Avea Öğretmen Hattı )

Email 1: necipguven2003@mynet.com

Email 2:matematigisevdirenadam@gmail.com

Web: http://www.matematigisevdirenadam.com

22 Haziran 2010 Salı

''Çarpım Tablosu Katliamı''na Haklı Bir Tepki

Acınası Eğitim Sistemimizin Acınası Öğretmeni! 27 Haziran 2009

Eğitim sistemimizin içler acısı hali…'' @ Yahoo! Video''

Eleştirmek çok kolaydır. Bir çok eleştirmen de bunu kabul eder zaten. Eleştirmenin bir nevi paradoks olan en absürt yönüde kendi doğru yapamadığın şeyleri eleştiriyor olmandır. Bu konumda iken eleştirmek ne kadar komik bir duruma düşmekse yanlışı gördüğün halde eleştirmemek te bir o kadar alçakça olur. O yüzden eleştirmeden geçemeyeceğim.

Eğitim camiasının içinde olmak bir yana ilkökul öğretmenliğinin tadına 3-4 ay gibi kısa bir süre baktım. Eğitim sistemimizin ne kadar acınası bir hal aldığını benim 3-4 ay ilkokul öğretmenliği yapmış olmamdan anlayabilirsiniz aslında. ( Bekli’nin imam olması olayı gibi***)

Yukardaki videoyu izlediğinizde Eğitim camiamız içerisinde hangi sevideye öğretmenlerin bulunduğunu gördünüz. Çarpım tablosunu ezberleyemeyen okuyamayan bırakın ezberlemeyi okumayı çarpım tablosunun ne olduğunun farkına da olmayan ezberlemenin ne demek olduğunun farkında olmayan bir çocuğa destek vermesi gereken, moral vermesi gereken öğretmen; çocuğu diğer arkadaşlarının yanında tamamen aptal konumuna sokarak durumun maalesef daha da vahimleşmesini sağlıyor. Hepsi bir kenara hala çarpım tablosunu bu şekilde ezberleterek öğreten bir öğretmenin Milli Eğitim camiasında bulunuyor olması başlı başına bir felakettir.

Netice itibari ile. Bu videoyu kaydeden psikolojik sorunlu öğretmen arkadaşa tavsiyem en kısa sürede bir Psikoloğa görünmesi ve Eğitim ve çocuk psikolojisi üzerine kitaplar okumasıdır. Hatta eminim Eğitim Bilimlerinden kopya ile geçmiştir.

Osmanlının son dönemlerinde bir beldede Bekli adında hoca görünümlü bir sarhoş yaşarmış. Bir gün ahaliden biri ölmüş ve cenaze namazını kıldıracak hoca bulamamışlar. Tam oradan geçmekte olan Bekli’ye cenaze namazını kıldırması için ricada bulunmuşlar. Bekli namzı kıldırmış cenazeyi defnetmiş ve telkin verme kısmında eğilerek şöyle demiş “Öte tarafa gittiğinde Bekli imam oldu de, o zaman buranın ne hallere düştüğünü anlarlar” demiş.

Yorumlar:
1-Anonim diyor ki:( 27 Haziran 2009 )
Kendı yansımasına bakıyor sanırım bu öğretmen.Sıfatı altındakı şahsıyet.Gelecek nesıllerımız bu ve bunun gıbı şahsıyetlerde malesef ki Allah sonumuzu hayr eylesın…

2- Metin diyor ki: ( 27 Haziran 2009 )
Bence kişinin hata direnci kırılacak şekil de, usulünce hatasından haberdar edilmeli. Tabii bu çok farklı bir olay, resmen dalga geçiyor, üstelik kendiyle...
Ben de bu çocuğun yaşlarında okulu bıraktım. Tarihe kafam çalışmıyordu ve İngilizcem kötüydü. Çünkü ikinci dönem sonuna kadar İngilizce Öğretmenimiz yoktu. En iyi dersim ise matematikti…

3- Anonim diyor ki: ( 29 Haziran 2009 )
Hata direnci kıralacak gibi mi bılemem ama ülkemin okullarında bunun gibi kim bilir kaç tane öğretmen var.Önemlı olan bu bence

4- Like diyor ki: ( 23 Temmuz 2009 )
Şu anki eğitim sistemiyle hiç bir meslek dalına adam, akıllı insan yetişmez…Gerçi her geçen gün eğitime darbe geliyor.Acaba daha ne kadar geriye gidiceğiz?

5- Cenk diyor ki:( 23 Eylül 2009 )
Adı üzerinde öğretmen.Bu öğretmen konusunda Milli Eğitim Bakanlığını göreve davet ediyorum.Saygılarımla

6-Necip Güven diyor ki: ( 11 Haziran 2010 )

ÇARPIM TABLOSU EZBERİ ÖLDÜ

Dedeme de bela idi,
Her taraf Kerbala idi.
Çarpım Tablosu ezberi öldü.
Milletin yüzü güldü.

Babam da çok acı çekmiş,
Ezberlerken canı çıkmış.
Çarpım Tablosu ezberi öldü.
Matematiğin yüzü güldü.

Babamızdan miras kaldı.
Bizi de yerlere çaldı.
Çarpım Tablosu ezberi öldü.
Hepimizin yüzü güldü.

Annelere stres yaptı.
O da çocuğunu çarptı.
Çarpım Tablosu ezberi öldü.
Annelerin bahtı güldü.

Babam çarpım tablosunu astı,
Ezberlemedim bana küstü.
Çarpım Tablosu ezberi öldü.
Babaların yüzü güldü.

Öğrenciler Allah dedi.
Ezberlemem Vallah dedi.
Çarpım Tablosu ezberi öldü.
Öğrencinin yüzü güldü.

Ne acılar çektirmişti.
Bizi candan bıktırmıştı.
Çarpım Tablosu ezberi öldü.
Hepimizin yüzü güldü.

Necip GÜVEN Eskişehir 5 ŞUBAT 2009 Perşembe

KAYNAK:www.internettinhoja.com / ( Acınası Eğitim Sistemimizin Acınası Öğretmeni )

Buyrun ''Çarpım Tablosu Ezberi'' Çorbasına

Her Kafadan Bir Ses Çıkıyor, Yazık Değil mi Bu Çocuklara ?

64 yıllık müfredat değişiyor (16 Şubat 2005 ) Öğrenciler artık çarpım tablosunu ezberlemek zorunda kalmayacak.

( * ) www.turkiyeforum.com/.../o_t__t_3748__64-yillik-mufredat-degisiyor.html

Yeni ilköğretim müfredatı açıklandı (Radikal11/08/2004 )

Çelik, bazı gazetelerde `Çarpım tablosu artık ezberlenmeyecek` şeklinde haberlerin yer aldığını da hatırlatarak, "Çarpım tablosu yine ezberlenecek. Ezberci eğitim olmayacak demek farklı, bu farklı" diye konuştu.

Kaynak: http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=124730

‘’Not: Eski MEB Bakanımızın bu konuyu bilmemesi çok doğal ama MEB bünyesinde bulunan binlerce uzman ve öğretmen ne yapıyorlar acaba ? Bir tane köylü çocuğu , Müyesser Hocamın deyimiyle ‘’Don Kişot’’ Necip GÜVEN ortaya çıkıp ‘’Arkadaşlar , ben yıllardır MEB müfredatına uygun olarak çarpım tablosunu ezbersiz öğretiyorum.Bana fırsat verin de uygulamalı göstereyim.’’ diyor ama Fildişi Kulelerde oturan Beyefendiler ya duymuyor ya da duymak istemiyor.Kaynaklarını verdiğim tüm yazıları okuyun ve kararınızı verin.Buna ‘’Çarpım Tablosu Öğretme Çorbası’’ demekte haksız mıyım ? Necip GÜVEN )

Çarpım tablosu ezberlenecek ama nasıl??

Katre : Çarpım tablosu ezberlenecek ama nasıl?
Sitedeki öğretmen arkadaşlarıma ve tecrübeli annelere soruyorum.Çarpım tablosunu kolay ve çabuk ezberletmenin yolları nedir? Nasıl ezberlenir?

Sedaalp : Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ? Artık çarpım tablosu ezberletilmiyor.Ritmik saymalar olarak geçiyor ve çokta kolay öğreniyorlar,o şekilde öğret.

Katre : Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ? Ritmik sayma yapıyoruz evet ama o şekilde öğrenmesi işlem yapmasını geciktirir.Ezber şart diyorlar.

Mirbe : Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ? Bedirhan 2.sınıfa geçti 5 lere kadar ezberledi..Yazıcıdan büyük puntoyla yazdırdık kendi ezberledi ritmik sayma kolay ama vakit kaybı…

Taylan Yaren: Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ? Evet benim oğlumda ritmik saymayla öğrendi.Çok daha güzel öğreniliyor. Ezber bi şekilde unutulabilir, ama ritmik sayarsa hemen hatırlama şansı oluyor Kesinlikle ritmik sayma diyorum.

Tılsım : Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ?Bizim tembel teneke hala ezberlemedi.. 4.geçtik ritmik saymayla idare ediyor,ama yavaş gidiyor,ezber en iyisi bence …

Tilbe : Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ama nasıl?Hey gidi günler hey Ezberlediğim günler geldi gözümün önüne …

Dsimay: Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ama nasıl? Kolay gelsin Fatoşum...Okullar açılana kadar ezberlemesi mi gerekiyor? Enes’e başarılar diliyorum canım..

Bakaldal : Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ama nasıl? 1.,2. SINIF ANNELERİ... TEKERLEMELERLE ÇARPIM TABLOSU

Taylan Yaren : Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ama nasıl? Bir de bu tekerlemeleri ezberletmeye kalkarsak yandık.Ama gerçekten işe yaradıysa yazın uygulayalım…

Katre : Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ama nasıl? Sağ ol canım hiç sorma .1. sınıfı atlattık şükür derken 2. sınıf telaşı başladı şimdi de …

Katre : Çok teşekkür ederim,Enes tekerlemelere bayıldı.

Taylan Yaren : Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ama nasıl?Tekerlemeleri ben yazmadım. Baykaldal arkadaşımız yazmış.

Baykaldal : Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ama nasıl? Vallahi bendeniz yabancı dil öğretmeniyim.Eşim sınıf öğretmeni. Bir arkadaşı mailine postalamış bende hoş bulup sizinle paylaşmıştım.Faydası olur mu olmaz mı bilmiyorum ama çocuklar böyle tekerlemeli şeyleri genelde seviyor.En azından ilgisini çekeceği bir gerçek.Umarım faydası da olur.. Öpüyorum kuzuyu "Enes`i"

Katre: Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ama nasıl?
Eminim daha fazla keyif alacak,oyun gibi çünkü. Ve daha akılda kalıcı. Çok teşekkür ederiz öpücük için Şerife teyzesi,bizden de öpücükler…

Baykaldal: Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ama nasıl? Ben teşekkür ederim.. Sevgiyle kal…

Sedaalp: Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ??
‘’Alıntı:f@to$ yazdı:Ritmik sayma yapıyoruz evet ama o şekilde öğrenmesi işlem yapmasını geciktirir.ezber şart diyorlar.’’

Olur mu asıl ezberi unutuyorlar.Ama ritmik saymalarla zaten bir iki derken farkında olmadan öğreniyor.Sudeler 1.sınıfta tüm işlemleri öğrenmişlerdi bölme de dahil.Ve bunu ritmik saymalarla yaptılar.Örüntü ve ritmik saymaların çok faydasını gördük.Biz de zaten artık çarpım tablosu diye bir şey yok,ezber sistemi kalktığı için.Daha doğrusu çocukları ezbere yöneltecek her şey yok artık…

KAYNAK : http://www.annecocuk.com

Çarpım tablosunu öğrenmenin kesinlikle en iyi yolu hangisidir? ( Buyrun Burdan Yakın ! )

Çarpım tablosunu öğrenmenin en iyi yolunu değil ama en kötü yolunu biliyorum. Kesinlikle aşağıdaki gibi saymaya çalışmayın:
2, 4, 6, 8, 12 . . . . vs.
7, 14, 21, 28, 35 . . . . vs.
12, 24, 36, 48, 60, . . . . vs.

Böyle saymakta ustalaşsa bile, bu yöntemi kullananlar, istenilen sonuca ulaşmak için bütün tabloyu içlerinden saymaya zorlanacaklardır. Bu zaman kaybı, aynı zamanda da düşünme sürecini yavaşlatan bir yöntemdir.

Düşünebildiğim en iyi yol, TEKRAR, TEKRAR, TEKRAR, TEKRAR, TEKRAR, TEKRAR, TEKRAR. İkinci iyi yaklaşım ise bir biçimde ilişkilendirme yöntemidir. 2 ile çarpmak kolay. İkişer ikişer sayıyorsunuz. 10 ile çarpmak ta kolay, sadece sonuna bir sıfır ekliyorsunuz. Eh, 9’lar da kolay sayılabilir, 2’den başlayarak çarpımın birinci rakamı birer büyürken ikinci rakamı birer küçülüyor; 1x9=(9), 2x9=1(8), 3x9=2(7) gibi...

Aslında galiba en iyisi, örneğin 9x7’nin 63, 8x7’nin ise 56 ettiğini doğal olarak tekrarlaya tekrarlaya, ezberlemek. Zaman içinde tekrarlaya tekrarlaya 1’lerden 12’lere kadar çarpım tablosunun rahatlıkla öğrenilebileceğini düşünüyorum.

Bir müddet sonra kendi ismimiz, annemizin, babamızın, kız kardeşimizin isimleri gibi ezbere bildiğimiz bir şey olacaktır.

Günümüzde birçok çocuğun, “bu aptal çarpım tablosunu da niçin ezberleyecek mişim? Hesap makineleri ne güne duruyor?” dediğinde onlara verecek bir yanıtımızın olması gerekir. Çarpımın aslında toplamanın daha kısa bir yolu olduğu gibi... Örneğin, 3 x 7 = 7+7+7 gibi. 7 +7 +7 çok kolay görünürken, 3 x 7 bayağı bir sırmış gibi geliyor...
KAYNAK: http://www.biltek.tubitak.gov.tr/merak_ettikleriniz

ÇARPIM TABLOSU EZBERSİZ DE ÖĞRENİLEBİLİR

“Matematikle Barışıyorum” adlı kitabın yazarı Necip Güven, çarpım tablosunun ezbersiz daha kolay öğrenilebileceğini söyledi. Son zamanlarda gündeme gelen ezbersiz eğitim projesini sonuna kadar desteklediğini belirten eğitimci – yazar Necip Güven, projede çarpım tablosu ile ilgili ifadelere dikkat çekerek, öğrencilik ve 24 yıllık eğitimcilik hayatında çarpım tablosunu öğrenmek için yüzlerce yol olduğunu keşfettiğini, bu yollardan en kötüsünün ise ezberleyerek öğrenme olduğunu söyledi.

Son yıllarda öğrencilerin çarpım tablosunu ezbersiz de öğrenebileceklerini, bunun daha çabuk ve kolay olduğunu ispatlayan çalışmalar yaptığını anlatan Güven, kendisine, ürünlerini daha çok satmak için yarışan TV ve radyo reklamcıları ile firmaları model aldığını bildirdi.

Yıllardır öğrencilerin çarpım tablosunu neden zor öğrendikleri veya öğrenemedikleri sorusuna cevap aradığını ifade eden Güven, “Çarpım tablosunu ezbere öğrenmek ve öğretmek, matematik eğitiminin ayağındaki deve dikenine benziyor. Bu dikeni çıkarmaya kararlıyım. Bu konu ile ilgili bir kitap hazırlığı içerisindeyim. Matematik korkusunu yenmek ve matematikte başarılı olmak isteyenler bana necipguven2003@mynet.com mail adresinden ulaşabilirler” dedi.

İHA Yayın Tarihi : 27 Temmuz 2005

Eğitimci-yazar Necip GÜVEN Eskişehir

Tel: 0 ( 505 ) 346 80 02 ( Avea Öğretmen Hattı )

Email 1: necipguven2003@mynet.com

Email 2:matematigisevdirenadam@gmail.com

Web: http://www.matematigisevdirenadam.com